19 Şubat 2011 Cumartesi

İstanbul Blue Night

Dün akşam uzun bir aradan sonra Taksim'e gittim. Deli koyun gibi öyle anlamsız dolaşırken tek başıma, mavi retro çerçeveli gözlükler takmış insanlar görüp allah allah demek ki yeni trend bu diye düşünmeye başlamıştım ki, odakulenin önünde bir hareket bir kıpraşma mavi aydınlatmalar... Müziğe doğru gitti ayaklarım, canlı performans var İstiklalin ortasında.
İstanblue votka sponsorluğunda sokak performansları, belirli mekanlarda konserler organize edilmiş İstanbul Blue Nights adıyla. Mekanlar da Nublu, Hayal Kahvesi, Jolly Joker gibi bilinen, sevilen yerler. Odakulede de İlham Gencer çıkacaktı, ben beklemedim soğuktu hava. Beklediğim arkadaş gelince Hayal Bistroya gidelim dedik, tüm gün çalışıp eve ulaşmak için de 2,5 saat araba kullanınca yoruldum, ki zaten normal zamanda da çok kalabalık hareket kaldırmaz benim bünye, tıklım tıkış konser olmamalıydı. Çilekeş çıkacaktı orada da, ilk gittiğimizde 10-10 buçukta çıkcak denilen gruptan 12ye doğru hala ses çıkmayınca kalktık. Son biralar için mekan Lamelif'ti. St. Pulcherie Fransız lisesinin karşısında, sahaf ve cafe-bar. Gittiğimizde 3 eleman emprovize birşeyler çalıyordu. Sonra kasadaki amca-mekan sahibi sanırım- gitara geçti, bası başka bir abi aldı :) Küçük, sıcak ortam. Genel ambiyans bana Ankara'daki Tenedos'u hatırlattı. Amatör caz, blues gruplarını dinleyip, sıcak şarap içilen bir yerdi Tenedos, hala duruyor mudur, aynı mıdır bilemedim.
***
Yorgunum; ruhum, kalbim, ellerim, gözlerim hepsi yorgun.
Hastayım; ruhen, bedenen.
Yataktan mutlu kalktığım, enerjik uyandığım günleri özledim.
Yarın sabah gidiyorum, yüzlerce km uzağa.
Gitmek, geride bırakmak iyi gelir derler, umarım işe yarar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder