21 Ocak 2011 Cuma

Ne Dinliyorum

Pazar günleri annemin bizi çitileyerek yıkayıp, akşam da Bizimkiler eşliğinde ütü yaptığı, Susam Sokağındaki kurabiye canavarının idolümüz olduğu yıllarda müzik demek, babannemin radyosunda tıngırdayan TRT fm nağmeleri ya da babamın İstanbul'dan aldığı, çoğunlukla doldurma kasetler demek o zamanlar. Yıllar sonra farkediyorum aslında o kaset stoğunun ne kadar değerli albümlerden oluştuğunu. Karışık doldurulanların arasında benim en sevdiğim, ilk gençlik yıllarında da bolca dinlediğim "nostalji" var mesela, "alla beni pulla beni"den "arapsaçı"na tüm türkçe pop efsaneleri o kasette... "Aşk Yeniden", yine en sevdiklerimden, pembe turuncu bir kapağı var, o zamanlar ne bileyim tabi aşkı-şu anda da "bildiğim" tartışılır-, dış görünüşü cezbediyor beni. Bir de "pencere önü çiçeği" var, çekme kaset. Çok dinleyemesem de, her seferinde beni rahatsız eden, kalbimi sıkıştıran birşeyler var bu albümde; yoruyor beni, ama yine de dinliyorum, bilmiyorum 20 yıl sonra da her Bülent Ortaçgil albümünde aynı duyguyu yaşayacağımı. Zaman geçiyor, ben büyüyorum, farklı müzik türleriyle tanışıyorum; eski şarkılara olan bağlılığım hiç azalmıyor.
***
Bülent Ortaçgil'in son albümü Sen'den "acıtır"ı dinlerken bunları düşündüm.

...Hoşgeldin değil, hoşçakal acıtır
Yudum yudum biriktirmişiz
Ve biri çarpıp dökmüşse...

***
Kasetlere ne mi oldu? Bir taşınma sırasında saklandıkları poşetten yere döküldüler, sıcaktan erimiş şekli değişmiş olanlar, bağırsakları(bantları yani) dışarı çıkmış olanlar, benim dinlenilmeyecek kadar kıro bulduklarım çöpe atıldılar. Nostalji ve Aşk Yeniden halen duruyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder