26 Aralık 2016 Pazartesi

Sendromsuz Stockholm

Medeniyet dedin mi İskandinav ülkelerinin sosyal uygulamalarını sıralayan, az biraz internet sosyal medya kullanımında tasarım dekorasyon fotoğraflarının içinde kaybolan, bir hafta sonu aktivitesi olarak ikea gezen, eurosportta karda buzda yapılan orijinal kuzey sporlarının yarışlarını izleyen, spotifyda kuzey cazının peşinde koşan ben, nedennn ama nedennn hiç gitmemiştim ki bu diyarlara???

Kafamda ampul mayıs ayında yandı. Hemen stockholm gezisi planlayan kardeşlere sordum, yolculuk ne zaman? Eylülde bayram tatilinde demeleri ile benim biletimi almam arasında max 10 dk var. Ekibin dördüncüsünün bize katılması ise en fazla yarım saat sonra.

Gittik. Gezdik. Kafamızı mecburen geri getirdik ama kalbimizi orada bıraktık. Dünyanın ve özellikle Avrupa'nın diğer önemli şehirlerinden mimari ve sanat eserleri bakımından biraz geride belki. Ama, doğa ile uyum içerisinde nasıl bir medeniyet kurulurun tanımı bence şehir. Coğrafi olarak dünyanın kaynayan kazanlarından uzak olmanın da avantajıyla, bilime akla eğitime insana kafa yormuşlar tarihleri boyu. Ayrıca Stockholm çok estetik, kuzeyin Venedik'i deniliyor ya zaten, adacıklardan oluşan bir şehir, özellikle gün batımındaki ışık ve renkler kelimeye sığmıyor. Fotoğraflarımı düzenleyebilirsem eklerim buraya da.

(sonradan ekliyorum bu kısmı, değinmeyi unutmuşum: Tasarım konusunda çok iyiler. Ne tasarımı? Bardaktan eve gömlekten deftere her şey. "Perfection is achieved when there is nothing more to add; but when there is nothing left to take away". Yalın, işlevsel, insan için. Denize bakan evlerde yere kadar cam kaplamalar var mesela, deniz manzaralı cephede elbet, aman pencereden soğuk girer kaygısını teknolojiyle aşıp, kuzeyde güneşin güneye göre daha kıymetli olduğunu anlamış ve ondan en çok faydalanacak şekilde yuva kurmuşlar kendilerine. Çocuk odaları dekore etmişler, az mobilyalı, çocuğa oyun için alan bırakan. Dekorasyonda çiçek kullanımı da müthiş, karman çorman kalabalık değil, alabildiğine sade, alabildiğine doğal. Elbise kazak tshirt bakıyorsun, yine doğal dokumalar, beyazlar griler, giyince üstünde eğreti durmayan, rahat kıyafetler. Mutfak ürünlerine kelimeler yetmez, düz beyaz bir mug ne kadar güzel olabilirin yanıtı orada, gitmek mümkün değilse Ikeada :D Peki, söyleyin bana IKEA HM gibi tüketim odaklı markaların dışında yenilikçi, dünyayı değiştiren İsveç markaları neler? Skype ve Spotify yakın dönemden aklımda kalanlar. Bir de tetrapak denilen karton kutulama sistemi ile-süt kutusu mesela- ultrasonun mucitleri de İsveçli imiş.)

Niyetim bir gezi rehberi hazırlamak değil, gugıla sorunca yeterince yanıt alacaksınız zaten. "Bence"leri sıralamak. Stockholm'e giderseniz,

  • Akkurat'ta midye-bira yapmadan (Akkurat love :D Belçika usulü patatesler mi desem midyeler mi yoksa bira ve viski çeşitleri mi ortam dekorasyon her şeyi hoş sıcak rahat) 
  • Johan & Nystrom'de kahve içmeden (Drop Coffee de başarılı)
  • Normalm'deki Vete Kotten (bir pastane) tarçınlı çöreklerden yemeden (aslında semla için gittik de mevsimi değilmiş, mekan hoş, çörekler de çok tatlı :D)
  • Vasa Museum'daki 1600lerde batan İsveç gemisini görüp hikayesini öğrenmeden (girişteki filmi izleyin)
  • Södermalm'daki Pelikan'da Swedish yemekler yemeden,
  • aslında deniz ürünleri yemeden demeliyim somon karides olayımız
  • tammmm bir turist gibi royal palace'da muhafızların nöbet değişimini izlemeden
  • şehrin her bir yerindeki, ama özellikle Djurgarden'daki çimlere yeşilliklere deniz kenarlarına oturup şarap içip sandviç yiyip takılmadan,
  • tekne turlarıyla adacıkları gezip isveçe övgü konulu tur hikayelerini dinlemeden (güzel anlatım bence, tarihi bilgiler, eh biraz da övünsünler haksız değiller)
  • tarihi meydan Stortorget'te hem gündüz hem gece aylak aylak vakit geçirmeden
  • giyim ve dekorasyon mağazalarında ağzınızın suyu akarak gezip yalnız çok pahalı demeden
geri dönmeyin. Çokkk önemli bilgi: marketlerde alkol satışı yasak (%3 ve altı alkollüler satılıyor da, evet %3. Markette "alkolsüz" şarap satılıyor. Elbette bu tercihin/politikanın geçmişi var, bir dönem artan alkolizm sorununun engellenmesi için bilinçli bir uygulama). Bizim tekele benzer "system bolaget" mağazalarında alkol var, o da belirli saatlerde açık ve her yerde yok. Aklınızda bulunsun. Fiyatlar diğer Avrupa ülkelerinin biraz üzerinde o yüzden bazı öğünleri marketten alınmış malzemelerle yapılmış sandviçlerle geçirmek mantıklı, hem de bir parka yeşilliğe oturup hazırladıklarını yemek keyifli. Biz airbnb den kiraladığımız Södermalm'deki evde kaldık, bayıldık, hem çok rahat ettik hem de kendimizi oralı gibi hissettik. Öneririm.

Şimdi diğer bir önemli bilgi geliyor, nereler overrated? Fotografiska müzesi binası için mutlaka gidilmesi ve cafesinde oturulması gereken bir yer; ama biz gittiğimizde beni cezbeden ilgimi çeken bir sergi yoktu, bu kadarcık mıydı dedim. Greasy Spoon kahvaltı için çok öneriliyor, bilemiyorum, belki de benim kahvaltı beklentim farklı, ekstra biz özelliği güzelliği yoktu. Caz bara gitmek için yola çıktık, Fasching kapalıydı, bir sonraki gün Stampen'e gittik. Çalan grup iyiydi de jazz değil blues vardı beni pek sarmadı, Fasching de konser kovalamak daha iyi fikir olabilir.

Şimdi hedef bir dahakine kuzey ışıklarını görmeye gitmek...

2 yorum:

  1. bir çırpıda okudum. çok keyifli anlatmışsın. şu dünyada gitmek istediğim ilk 3 yer; isveç, japonya, izlanda. diğerlerine benden önce gidersen muhakkak yaz burada : )

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler:) Japonya zor, ama isveç reloaded ya da İzlanda olursa yazarım tabi ki.

      Sil