1 Ocak 2017 Pazar

Daha

Çevremde olan biteni içim almamaya başlayalı çok oluyor. Neyin var ne oldu desen, daha ne olsun derim. Dipteyiz. Daha da aşağıyı zorluyoruz, magmaya doğru. Hep daha çok şiddet hep daha çok cehalet, bozuk düzen art niyet, insanlığa dair çirkin olan ne varsa hepsi burada. Güzel güneşli günlere olan inancım yıllar yılı eridi bitti. Ne yapıyorum peki, koca bir hiç; benim büyük çaresizliğim.
Debeleniyorum boşluğa düşmemek için. Tutunacak bir küçük dal olsa yeter… Sevdiklerimin yanına atıyorum kendimi, dilim söylemese de gözlerimden anlasınlar istiyorum boğulduğumu; kimi anlıyor bakışlar çakışıyor, dinliyor, belki anlıyor, içim ısınıyor; kimi dalga geçiyor canımı acıtıyor farkında bile olmadan her zamanki gibi. Yalnız kalıyorum sık sık, duruyorum. Ayazda ellerim cebimde yürüyorum uzun uzun. Samimiyetsiz geliyor herkes, her şey, tüm ilişki biçimleri. Toplanıp gitmek belki çare; nasıl ve nereye, kolay mı bırakmak geride sevdiklerini, damla damla biriktirdiğin, emekle inşa ettiğin hayatı; ve kurmak bir yenisini?

***
Bu, sol yanım. Kalbim. Beynime uzak biraz.

***
Sağ yanım da diyor ki, tam bir "modern insan"sın, kitaplardan okuduklarınla etrafında gördüklerinle kendine mutsuzluk tanımları üretiyorsun sürekli, yapma, bir bak kendine, iyisiyle kötüsüyle kendi kararlarınla yolunda ilerliyorsun, gayet de kotarıyosun bu yaşamak meselesini, senden iki nesil öncesinin sürgünlere savaşlara darbelere yoksulluğa inat umutla ve inatla devam eden yaşam mücadelelerine bak bir de kendi konforuna ilişkilerine imkanlarına istediklerini elde etme gücüne.

***
Dün yazmıştım bunları. Henüz İstanbul'da Reina saldırısı olmamışken. Ne zaman son olacak?


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder