8 Ekim 2017 Pazar

Odile vs Odette?

Ortaokul çağındayım, 90ların sonunda olmalıyız. Yer, Ankara Opera Sahnesi. Fındıkkıran'ın prömiyerine davetliyiz, Kültür Bakanlığı'nın çalışanlarına ayırdığı kontenjandan, anneme bir şekilde sormuşlar gitmek ister misin diye, kabul etmiş o da. Hayatını sanata adadığından, ya da çocuklarının eğitimi konusunda okuduğu kitaplardan öğrendikleri dolayısıyla değil, annelik iç güdüsüyle, benim seveceğimi düşünerek*.

7 Eylül 2017 Perşembe

Zevahir

Büyüyorum. Yaşlanıyorum. Olgunlaşıyor muyum? Rengin, tadın, aromanın derinleşmesiyse, lezzetli ve keyifli bir hale gelmekten bahsediyorsak… Ben olgunlaşan bir meyveden, yıllanan bir şaraptan ziyade birbiriyle ilişkisiz iplik parçalarının üst üste sarılmasıyla büyüyen bir yumağa benziyorum. Dışı derli toplu sımsıkı, içi karmakarışık.
***
Ben bilmek istiyorum, hayat gerçekten bir avuç yerde durmadan dönüp durmak, sonra da yaşlanıp ölüp gitmek mi yoksa bu dünyada başka türlü yaşamak da mümkün mü?

Bir nedeni olmadan mutlu olmak da istemiyorum; günün birinde gözlerimi açıp hepiniz gibi yaşlandığımı, ama hâlâ aynı balık olduğumu, ilk başta bildiğimden fazla bir şey bilmediğimi görmek istemiyorum.

Küçük Kara Balık-Samed Behrengi

22 Ağustos 2017 Salı

Göçebe

Sabah saat 6 buçuk. Güneş yeni yükseliyor ufukta. Koşuyorum. Yaz esintisinin gölde yarattığı dalgaların, sazlıkların, ayakkabılarımın ve nefesimin sesi. Bir anlığına uzaktan bir araba geçse, dondurma tezgahının sahibi radyosunu açmaya karar verse… Küçük dünyamın düzeni alt üst. Ne zaman bu kadar hassas oldum dünyevi seslere karşı? Bilmiyorum. Evimden binlerce kilometre uzakta huzuru bir göl kıyısında buluyorum.
***
Cumartesi öğleden sonra. Mahalle arasında bir parkın ortasında kulübe kılıklı bir kahve dükkanı. Önünde, yaşlı selvi ağaçlarının altında ahşap sandalyeler. Kahvem, kitabım ve ben, Dış dünya ile iletişimim maslahatgüzar seviyesinde. Uzak çok uzak bir şehirde cam fanusumda devam ediyorum yaşantıma. Ne fark eder orası ya da burası? Ben neredeysem evim orası.
***
biliyorsun ben hangi şehirdeysem
yalnızlığın başkenti orası

17 Haziran 2017 Cumartesi

Okuma Listesi

Tuhaf Dergi Çiçeği burnunda. Klasik anlamda edebiyat dergisi değil belki yeni nesil diye tanımlanıyordur bilemiyorum tanımlar konusunda kafam karışık. Kadro çiçek gibi.
Korkut Boratav Her daim değerli, bilgisiyle duruşuyla. Kitapları Türkiye iktisadi tarihinin analizi için önemli kaynak. Bilmeyenler için Birgün'de sürekli yazıyor.
ODTÜlüyüm diyenlere. Muhalif geleneğin kökleri.

Anadolu'da ramazan ayının günlük hayatı öldürdüğü insanların avmlere yığıldığı bir şehirde dar sıkıcı kişiliksiz otel odasında nefes alabilmenin tek yolu okumak çünkü.

14 Haziran 2017 Çarşamba

Neredesin?

Büyüyor insan yıllar yılı. Öğreniyor hayatı, deneyimince. Ben oluyor, kendisi oluyor. Kolay olmuyor. Hayatın akışı denilen şey, biraz keyif veriyorsa insana, çokça acıtıyor. Akışına bırakmaktan çok debeleniyor insan; ulaşmak için o yere; varmak istediği bir yer varsa eğer.

1 Ocak 2017 Pazar

Daha

Çevremde olan biteni içim almamaya başlayalı çok oluyor. Neyin var ne oldu desen, daha ne olsun derim. Dipteyiz. Daha da aşağıyı zorluyoruz, magmaya doğru. Hep daha çok şiddet hep daha çok cehalet, bozuk düzen art niyet, insanlığa dair çirkin olan ne varsa hepsi burada. Güzel güneşli günlere olan inancım yıllar yılı eridi bitti. Ne yapıyorum peki, koca bir hiç; benim büyük çaresizliğim.